Çok eskilerde mahallede komşuluk yaptıkları Rumlarda gördüler bıçakçılığı ve komşularından öğrendiler bıçak sanatını… 100’e yakın evde, evin erkeği atölyesinde bıçak üretti, evin kadını kılıf dikti. Çocuklar babalarının yanında bu sanatı öğrendiler. Mahalleli kusursuz işçilik ürünü bıçaklarını yanından eksik etmeyerek tanınmasını sağladı. Bu bıçaklar ayrıca Bıçak Oyunu adı verilen yöresel bir oyuna da aksesuar oldu. Böylece Sürmene’nin Soğuksu Mahallesi en hareketli yıllarını yaşadı.
Sürmene Bıçağı yaklaşık 20 cm kadar, tek ağızlı, namlusu oluklu ve sivri uçludur. Geleneksel olarak Kama, karakulak, koltukaltı, saldırma ve sivri kama türü bıçaklar üretilmektedir. Sürmene Bıçağını diğer bıçaklardan ayıran en belirgin özelliği, dayanıklılığı ve keskinliğidir. Kor olana kadar ısıtılan çelik, yunus balığı yağına daldırılıp döndürülür. Su alan bıçak uzunömürlü olur.Sürmene Bıçağı,giydirme perçin tekniğiyle monte edilerek de diğer bıçaklardan ayrılır. Sap ve namlu tipine göre 130’dan fazla modelde üretilmektedir. Hazırlanmış bıçaklara süsleme işlemleri yapılarak bu çok orijinal sanat son halini alır.
Yakın geçmişte 2-3 eve düşen bıçak üretiminin bugün tekrar canlanması ve 40-50 eve çıkması,Ali Temelli ve Yusuf Karaahmetoğlu’nun heyecan verici bıçak oyunlarıyla süslü, güzel hatıraları kalbinde yaşatan Sürmenelileri mutlu ediyor.